“Bir şey gördüğü yoktu ama insanların
onun bir şeyler gördüğünü düşünmesini sağlamayı başarıyordu.”
H.G.Wells
Herbert George Wells. Bilimkurgunun atası olarak anılan bir
kalem. Yaşadığı dönemin ve hatta günümüzün çok ötesinde olabilecek ihtimalleri
kurgularına taşıyan Wells oluşturduğu kusursuz dünyaların karanlığını keyifli
bir dil ile anlatmakta ustadır. Bilimin cezp edici fantezilerini romanlarında
kusurlarıyla birlikte işleyen Wells hayal gücüyle tasarladığı olay örgülerini
bilimle de açıklayan, bilimkurgunun temellerini atan bir yazardır. İnsanlığın
en uç isteklerinden biri olan görünmezlik, Wells’in kalemiyle hayat
bulmaktadır. Fakat bu armağan gibi gözüken yeteneğin acımasız bedelleri
mevcuttur.
“Görünmezdim ve görünmezliğin bana
verdiği olağanüstü avantajların farkına yeni yeni varmaya başlıyordum.”
Işığa takıntılı bir bilim insanı olan Griffin yaptığı
deneylerden birinin sonucunda görünmez olur, geri dönüşü olmayan bu
talihsizliği bilime devam etmek için bir süre kıyafetlerle, sargılarla saklamayı
dener fakat yeni geldiği kasabada onun bu hali oldukça dikkat çekmektedir.
Dedikoduya sebep veren gizli saklı tavırları Griffin’in sırrının bir öfkeyle
anında ortaya çıkmasını sağlamaktadır fakat görünmezliğiyle büyük bir korku
yayan bilim adamı toplum tarafından hor görülmeye, bir canavar olarak anılmaya
başlamaktadır. Karşılaştığı tavır karşısında vahşileşmeye başlayan Griffin
kendisini artık toplumun dışında bir figür olarak görmekte ve görünmezliğin getirdiği
faydaları onu aşağılayanlarla baş etmek için kullanmaya karar vermektedir.
Bilimin ona verdiği zararı fark edemeyen görünmez adam elde ettiği sınırsız
bağımsızlık ve öfkesiyle sarhoş hale gelmektedir. Misafir olduğu kasabada artık
bir kabus olan Griffin gitgide yozlaşmakta insanlığını yitirmektedir. Wells’in
bilimkurgunun koyu yönünü her daim gösterdiği romanlarından biri olan Görünmez
Adam, önyargıların gözden uzak olanlar için de her daim var olduğunu anlatan
bir kitaptır.
“Sanki ‘Bilgi’ insanı tatmin
edebilirmiş gibi!”
Griffin’in bilgiye dair bakışı Faust kadar doyumsuz değildir
ancak kendisini adadığı keşif onun hayatını tamamen değişmiştir. Büyük bir
gizemi çözen ve büyüleyici bir yetenek kazanan bilim adamı fiziki yok oluşuyla
iletişim becerisini de yitirip, insanlar tarafından lanetli bir varlık gibi
algılanmaya başladığında özüne veda etmektedir. Wells’in romanlarında “iyi”
olarak tasvir edilen esas karakterlerin aksine Görünmez Adam bir noktadan sonra
“kötü” konumuna yerleşmektedir. Bilimkurgunun ustası Wells’in inşa ettiği bu
dünya, bireyin soyutlanışının başarılı ve somut bir öyküsüne ev sahipliği
yapmaktadır.
ŞMÜ